Andrew yolculukları esnasında Camryn'e kimseye bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir. Ancak Andrew'un ondan gizlediği sır yolun sonunda kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir, yoksa onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkûm edecektir?
"Hiçliğin Kıyısında mı? 'Muhteşemliğin Kıyısı'na ne dersiniz? Çünkü şu anda tam olarak bu durumdayım."
-USA Today-
Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda, kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle tanışır. Fakat Andrew'un da bazı karanlık sırları vardır…
Herkese Merhabaa! Hiçliğin Kıyısında'yı bitireli 4-5 gün oluyor. Detaylar aklımdan gitmeden yorum yapmak istedim. Hiçliğin Kıyısında'ya BAYILDIMM!! Tamam konusu çok orjinal olmayabilir ama yazar o kadar güzel işlemiş ki. Zaten klişeleri de seven bir insanım ben. Neyse kitabın konusuna gelicek olursak;
Camyrn'in hayatında herşey üst üste gelmiştir ve bunalımdadır. Herkesten ve herşeyden uzaklaşmak isteyen Cam en yakın arkadaşı Nat'le yaşadığı bir olay sonucu daha fazla dayanamayıp -mezuniyetten önce ölen sevgilisi Ian'la hayal ettikleri gibi- birkaç eşyasını sırt çantasına atıp bir yolculuğa çıkıyor.
Vee bu yolculuk sırasında Andrew'le tanışıyor. Andrew'de ölmek üzere olan babasını ziyarete gidiyordur. Başlarda tartışan ikili, sonradan yakınlaşıyorlar. Ve Andrew'in onu bir olaydan kurtarması sonucu yolculuğa birlikte devam etmeye karar veriyorlar. Bu yolculuğa akıllarına esenleri, hiçbir sınırlama olmadan, o an karar verip yaparak eğlenceli bir şekilde kısaca anı yaşayarak devam ediyorlar.
Tabi yazar sonlara ufak çaplı bir kalp krizi geçirttiriyordu. Yüreğim ağzıma geldi. "Nasıl olur ya? Hayıır." felan diye kaldım. Neyse ki öyle birşey yapmamış.
Kitabı sevmemin en büyük sebebi gerçekçi olması. Kitap çok akıcıydı ve ben bir günde bitirdim. Elimden bırakasım gelmedi kitabı ve okurken zaman nasıl geçti anlamadım. İtiraf etmek gerekirse bazı yerleri pek sevemedim genel olarak çok sevdiğim ve beğendiğim bir kitaptı.Ve yine kitapta çok sevdiğim birşey yazarın kitapla uyumlu şarkıcı ve grupları kullanmasıydı. Kapağa zaten bayıldıım. Tam kafamda canlandırığım Camyrn gibiydi.
Bu tarz kitaplar seviyorsanız mutlaka alıın ve okuyun. Tabi kitabı bitirince içinizde benim gibi eşyalarını toplayıp bir yolculuğa çıkma ve kendinize bir Andrew bulmak isteyeği oluşabilir.Ama nerdee bizde Camryn'deki şans..
Gereksiz bilgi: Tabi yolculuğa çıkamadığım için onun yerine daha öncede duyduğum ama izlemeye fırsatım bulamadığım Before Sunrise'ı izledim ve bu istek 2 katına çıktı. İzlemediyseniz o filmide izlemenizi öneririm tatil bitmeden devam filmlerini de izlemeyi düşünüyorum.
Not : Her ne kadar yazılarda resim kullanmayı çok sevsem de koyduğum resimler yayınlanınca kocaman oluyor ve düzeltmek için çok uğraşmam gerekiyor ve bu yazıda da resim vardı ama o kadar uğraşmama rağmen küçülmedi o yüzden bu sorunu düzeltene kadar bir süre resim fazla resim koyamayabilirim.
Görüşmek üzereee.
OYLAMA
0 yorum:
Yorum Gönder