
Ben seni görmeden önce sen beni gördün.Bir kız: Gemma, havalimanında, ailesiyletatile çıkmak üzere. Gözlerinde öyle bir bakış vardı ki…Bir adam: Ty, salaş, bronz tenli, olgun görünümlü, nedense tanıdık, gözleri buz gibi mavi. Sanki beni istiyormuşsun gibi.Kız ailesinden uzaklaşıyor. Bir anlığına. Adam onun kahvesinin parasını ödüyor. Ve içine ilaç atıyor.Hem de çok uzun süredir.Gemma ne olduğunu anlamadan Ty onu alıp götürüyor. Kumlara ve sıcağa. Boşluğa ve kimsesizliğe. Hiçliğe. Ve onu sevmesini bekliyor.Kurbanın, kendisini kaçırana yazdığı bir mektup olan Keşke Senden Nefret Edebilseydim Gemma'nın hayatta kalmaya dair ümitsizlik dolu öyküsü. Gemma'nın bedenini çalan Ty, genç kızın içinde çığlık atan tüm içgüdülere rağmen kalbini de çalmayı başarabilecek mi?
"Yıldırımın tüm gerilimi, gök gürültüsünün tüm dehşeti. Büyüleyici, korkutucu ve güzel bir kitap."
-John Marsden-
"Duygusal açıdan çok saf bir macera. Hapsedilmeye ve ilişkilerin gücüne dair müthiş bir öykü."
-Publishers Weekly-
"Sarsıcı, yürek burkucu ve bir o kadar güzel."
-School Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)
YORUMUM

Kitap Stockholm Sendromu'nu anlatıyordu. Bu yuzden konusunu okuyunca cok merak edip hemen okumalıyım demiştim.
Gemma bir gun aılesıyle yolculuk yapıcakken havaalanınde kahve almaya gidiyor. Orada Ty'la karsılasıyor ilk gordugunde bunun yanlıs oldugunu bile bile onunla konusmadan oturup kahve ıcmeden edemiyor. Ahh peki ya sonra? Hiç bir şey anlamadan kendini çölün ortasında buluyor. Gerisi SPOİİİ. Merak ettiyseniz okuyun ve görün. Ama sonu
gerçekçi bittiği için bu kitaba benim için artı bi puan kazandırıyor.
Gemma'nın yerıne kendımı koyunca cok zor biliyorum ama kıtap boyunca için Ty için içim sızladı. Cok yanlız bırı ıhtıyacı olan tek sey sevgi. Sevmek ve sevilmek. Bunun için seçtiği yöntem biraz acamasızca(?) olsa da ailesiyle yasadıklarından sonra bunu onaylamasam da anlayabiliyorum. Her ne kadar bencil gibi gozukse de kitabın sonunda aslında bencil olmadıgını kanıtladı. İstediği sevdiği kişinin onu da sevmesi şehir hayatından uzak mutlu bır sekılde yasamalarıydı sadece.
Ama kitapla ilgili birşeylerı tam sevemedim yazarın dili de güzeldi Gemma'nın yazdıgı mektuptan olusuyordu farklıydı ve akıcıydı ama konusunu duyunca beklentiyi biraz fazla yukselttim sanırım. Merak ediyorsanız alın okuyun birşey kaybetmezsiniz.
Peki ya arka arkaya yorumlamayı sectıgım kıtaplara ne dıyceksınız? Biri havaalanında basınıza ne kadar guzel naif bir aşk gelebileceğini biri de havaalanında boyle bi aşkla karşılasıcagınızı umarken bir anda kendinizi colun ortasında bulabileceğinizi?
0 yorum:
Yorum Gönder